|
İnsanlar sadece anı yaşarlar. O anı yaşarken çevresinde ne oluyor, nasıl oluyor ve ne zaman oluyor gibi soruları kendine sorup olayları çözümlemeye çalışmazlar çoğu zaman. Oysa ki olaylar ne insanların anlayamayacağı kadar kompleks ne de göz ardı edilecek kadar basittir.
Doğada yer alan her canlı aslında bizler için araştırma konusudur. Kuşlar, memeliler, sürüngenler, balıklar, böcekler, örümcekler, diğer hayvanlar ve bitkiler. Bunların içinde memeliler yani mammalia sınıfı en gelişmiş canlıları barındırmakta.
Yarasalar bu sınıfta yer alan ve 1000 e yakın türü ile tek başına sınıfının 5 de 1’ni oluşturmaktadır. Yarasalar uçan tek memeli hayvanlardır. Koloni halinde yaşarlar. Yarasaları geceleri faal olduğundan ve mağara, harabe gibi girilmesi insanlar için tehlikeli ve zor olan yerlerde yaşadıkları için insanlar tarafından pek bilinmezler. Oysa ki bu küçük hayvanlar insanlar için son derece önemli bir memelidir. Yarasaların büyük bir kısmı böcekçildir. Yani böceklerle beslenirler. Hava karardığında yuvalarından çıkan yarasa kolonisi bir gecede milyonlarca böceği avlamaktadır. Bunu yaydığı ses dalgaları ile başarmakta. Yaydığı ses dalgaları cisimlere çarparak geri dönmekte ve gece karanlığında hiçbir hata yapmadan avını bulup yakalamaktadır.
Gelelim yarasaların doğadaki yeri ve bu yerin insanlar için önemine. Yarasalar olmasaydı eğer böcek popülasyonu alır başını giderdi. Artan böcekler tarladaki sebzeyi, ağaçtaki meyveyi, ormandaki ağaçları ve evlerimizdeki mobilya ve ürünlere çok büyük zararlar verirdi. Biz gece yatağımızda uyurken onlar hava aydınlanıncaya kadar bizim için zararlı olabilecek bu böcekleri avlayarak böcek popülasyonunu dengede tutmaktadır.
Ülkemizde 39 yarasa türü bulunmaktadır. Yarasalara tehdit oluşturacak unsurların başında ise barajlar gelmektedir. Baraj yapımı sonucu su seviyesinin altında kalan mağaraları kullanamadıklarından yarasalar yuvalarından mahrum olmakta. Diğer bir tehdit de son yıllarda yaygınlaşan yarasa gübresi ticareti. Yarasalar böcekle beslendiği için dışkıları da proteince zengindir. Kuş gübresinden sonra en değerli gübrelerden biri olan yarasa gübresini elde etmek için insanlar izinsiz bir şekilde mağaralara kazma kürek ile girmekte ve yarasaları rahatsız etmektedirler. Diğer bir tehdit unsuru ise yine son yıllarda atılım içinde olan enerji sektörünün rüzgar enerjisi elde etmek için kurduğu santrallerdeki dev rüzgar tribünleridir. Hareketli olan tribünün pervanelerine çarpan yarasalar ölmektedir. Ayrıca yapay yüksek ses dalgaları da yarasaların radar sistemini bozmakta ve ölümlere sebep olmaktadır.
Sözün özü çoğu insanın sevmediği böceklerin evlerimize kadar sokulup, haşere ilaçları ile uğraşmamak için yarasaları ve onların yaşadığı alanları koruyalım.
Fotoğraflar: Tirvana (Ümit Malkoçoğlu), mitolojix (Mehmet Güzel) ve rousettus (Ahmet Karataş)
www.tramem.org/memeliler/?fsx=2fsdl4@d&detay=376
| |